oğlumun deyimiyle yürüyen ev. yeni yeni memleketimde de gelişmeye başlayan bir tutku. oğlum 4 yaşındaydı, ilk arabada uyuduğumuzda. starex minibüsümüzde arkaya yatak yapmıştık. bal gibi oluyor, çocuklar için de harika bir tecrübe oluyor. sonra minibüs yetmedi, daha geniş olsun dedik. karavan dünyasına adım attık. 6 senedir aktif karavancıyız. kendimize kaplumbağa diyoruz. hem gezi maliyetini ciddi düşürüyor, hem gerçekten ev ortamını gittiğin her yere taşıyor. hem de tur programları ile asla göremeyeceğin bir çok yeri görmeni sağlıyor. özgür hissettiriyor. faydalı bir şey yani. tek çocuklu olarak portatif tuvaletle, hyundai starex de iş görüyordu aslında . yani az maliyetle bir sürü macera yaşama garantisi var. iyidir karavan.

Kendisi paris'te bulunan disneyland. Bizim memlekete en yakın olan o olduğu için, gitmesi en kolay olan da o. Ama genelde turla gitmeyi tercih ediyor insanlar. yapmayın öyle şeyler. Günlük girişi 90 euro olan parka 180 euroya yıllık pass alın sitesinden. Sonra ya araba kiralayıp, az uzakta daha ucuz bir otelde kalın ya da toplu taşıma kullanabileceğiniz yakın bölgelerde kalın. Ki ikisinin maliyeti nerdeyse aynı. Uçak Biletini de önceden uygun bir promosyon ile hallettiniz mi türkiye'de 5 yıldızlı otelde tatil yapacağınız paraya ve hatta daha bile ucuza disney tatili yapın 1 hafta. Çocukların sıkılma olasılığı zaten yok ama benim gibi büyüklerin de yok. Evet ben disney severim. Herkesin var böyle değişik yanları.

İlk çocuğumda kullanmadığım için sonradan kendime kızdığım slingi, ikinci de öyle bir kullandım ki... nerdeyse 3 olacak, hala kucağıma alacaksam önce sling diyorum. O da alıştı yavrum, bekliyor.