• Toplam girdiği içerik: 4
  • Bugün girdiği içerikler: 0
  • Dün girdiği içerikler: 0
  • Bu ay girdiği içerikler: 0
  • Geçen ay girdiği içerikler: 0

salatalık

bildiğiniz salatalık işte yahu. hani pazarda olur, satılır badem de denir. neden acaba badem denir salatalığın ikincil bir anlamı mı var onu da bilmiyorum ama anacığım ile pazara gittiğimizde pazarcılar hep badem derdi. neyse, işin özü şu şimdilerde eski tadı tuzu yok bizimkiler bazen bahçede yetiştirdiklerini getiriyorlar da o eski tadı ve kokusunu alabiliyorum. ha bir de kızım zamanında buna kaki derdi diş kaşıma için birebirdir (bkz : #6656).

diş kaşıyıcısı

En güzeli doğal olanıdır. Şahsen ben küçükken (küçükken dediğim kaptan kustonun siyah beyaz belgeselleri ile trt izlediğim dönemler. 1-2-3-4-5-6 değil sadece trt siyah beyaz trt) kardeşim doğduğunda üzerinde noktalar olan mavi renkli tuhaf yuvarlak bir şey almıştı bizimkiler. Kullanıp kullanmadığını hatırlamıyorum da kardeşimin, kızım için böyle bir şey almıştık zamanında üzerinde renkli cicili bicili plastik şeyler vardı iyi de bir marka idi. Çıngırağını sallayıp ses çıkarmasına bayılırdı. Ha kullandı mı derseniz dişlerini kaşımak için pek kullanmadı. Bir de buzdolabında soğutulan diş kaşıyıcılar vardı onu da sevmedi. Bir ara krem sürdük calgel jel ya da dentinox idi. Neyse en sonunda kendi beğenisi çerçevesinde kaki(u: salatalık)de karar kıldı. Şimdilerde salatalığa kaki dediğimizde onun adı salatalık deyip ayarını da veriyor. Sen diyordun ama dediğimde ise artık büyüdüm bebek değilim ki diyor 4 yaşındaki cadım, minik kedim benim.

baba itirafları

eğer olursa bir gün kızımla birlikte gidip bir küpe alacağım. işin güzelliği şu ki benim aklımda hiç yoktu küpe takmak, o istedi. onun da ilginç bir hikayesi var:

uyumadan önce kızımın yanına uzandım kocaman bir sarıldım ona o da bana sarıldı sonrasında;
+bu ne baba (eliyle dokunarak sordu hep)
-ellerim
+bu senin ellerin
-evet bak bunlar da senin ellerin. burada minik avuçları öpüldü gıdıklandı arada.
+bu ne?
-saçlarım
+bu ne?
-kulaklarım kızım bak senin de kulakların bunlaaar, burdaalaar işte.
+benim küpelerim var baba.
-evet kızım çok güzeller.
+senin küpelerin yok amaaa, ben sana küpe alacam. sen de takar mısın?
-al kızım sen bana küpe al ben de takacağım...

bu minik kız çocuğu yakında küpe de taktırır bu gidişle babasına. güzel bir şey seçse bari...
diyeceksiniz bunun neresi itiraf. ha onu diyeceğim ben de çok heyecanlıyım yahu. acaba nasıl bir şey seçecek. artık kulağın bir resmini koyarız buraya.

baba olmak

deliliktir. bu kadar da net. neden peki? 9 ay boyunca beklemek doğuşunu hatta annesinin karnına ellerini ayaklarını dayamasını gözlemek merak etmek. sonra beklemediğin bir anda ben geliyorum demesi ile apar topar olmasa da hastaneye taşınmak. takip eden doktorunun kongresi nedeni ile ve de doğumuna nasıl olsa var demesi ile şehir hatta ülke dışında olması sonucunda bir başka arkadaşının doğumu gerçekleştirmesi. sonrasında kırmızı tenli, gözler yarı açık yarı kapalı bir kedi yavrusu gibi ilk görüşün. ona vurulman. en değerlin, kıymetlin (kıymetlimisss) olması. ötesi olmaması..