gymboree maceramız ilk olarak Ulus şubesinde oğlum 18 aylıkken başladı. 3 aylık play & learn katılımımız süresince hem eğitmenimizden hem de genel olarak Ulus şubesinin yaklaşımından çok memnun kaldık. Hafta içi öğleden sonraları gerçekleşen serbest zamanların 3'er saatlik dilimlerde olması sayesinde pek çok serbest zamana katılma şansımız da oldu. Bu 3 ayın sonunda Anadolu yakasına taşınınca hiç sorgulamadan Gymboree Erenköy'e yazıldık. Hem de bu sefere sadece play &learn değil aynı zamanda art dersine de kayıt olduk. 3 aylık Erenköy deneyimimiz ne yazık ki pek çok negatif nokta ile sona erdi:
* eğitmenlerle idari ekip arasında bilgi akışı sıkıntısı olduğunu düşünüyorum.
* serbest zaman genelde 1 saatle sınırlı, çocukların genel uyku saatleri düşünülmeden belirlenmiş olduğu hissi veriyor.(belki bu yıl değiştirmişlerdir bu durumu)
* Play & Learn sınıfının bodrum katında camsız, kliması çocukların üzerine esen bir yerde olması da sıkıntılı
* Oğlumun hasta olduğu ve play&learn dersine gidemediği bir haftamız oldu; make up dersi yapabileceğimizi biliyordum. Ulus’ta da bir haftamız olmuştu, sorgu sualsiz üyeliğimizin sonuna eklendi. Erenköy’de ısrarla üzerine basa basa ya aynı hafta bir derse gelebileceğimiz ya da üyelik bitimine kadar bir hafta gelebileceğimiz söylendi. Buradaki mantık hatasını şöyle özetleyeyim: 2 yaşında bir çocuk kış aylarında hasta olunca bu hastalık 1 gün 3 gün sonra geçmemiş olabiliyor; kaldı ki geçse bile burun akıntısı varken diğer çocuklara bulaştırma riskinden dolayı diğer çocukların arasına sokmak hoş değil. Dolayısı ile gelemediğimiz hafta make up dersine de gelemiyoruz- sonraki haftalarda da gelmeyi ben tercih etmedim. Aynı aktiviteyi (ki bu art dersi ise daha belirgin bir sıkılma sebebi)2-3 gün arayla yaptırmak istemedim. Burada Erenköy Gymboree’nin yaklaşımını gereğinden çok fazla ticari buldum.
* ve son olarak Erenköy Gymboree otopark konusunda ciddi sıkıntılı bir yerde bulunuyor.

Buraya bu konuyu uzun uzadıya yazmak istedim,çünkü bu sıkıntıları yaşadıktan sonra Gymboree'ye bu sıkıntıları bir e-mail ile anlattım ve ne yazık ki nezaketen de olsa kimse geridönüş yapmadı.

(bkz : maclaren triumph) yaklaşık 2.5 yıl kullandığımız quinny buzz3'ten sonra hayatımızı kolaylaştırdı diyebilirim. hafif, kolay taşınabilir, tek elle kapatılabilir, dar bir yapıda olması nedeniyle en dar kaldırımlarda bile yola inmeden yürünebilir ve bagajda az yer kaplıyor (quinny'den sonra bagajınızda varlığı ile yokluğu bir denilebilir:))...Kolay taşınmasını şöyle özetleyebilirim: kucakta çocuğunuzu taşırken sırtta çanta gibi puseti de taşıyabiliyorsunuz. Kısacası çok pratik bir ürün. Negatif tarafları var mı peki? evet var, şöyle ki: quinny buzz3'ten sonra İstanbul'un bazı bozuk yollarında/ kaldırımlarında takılabiliyor, tutma sapları uzamıyor ve arabayı sürme barı olmadığı için tek elle kullanılması çok güvenliolmayabilir. Sırtı tamamen yatmadığı için bebeklik döneminde kullanılamıyor, bu nedenle de var olan bir bebek arabası üzerine 2. olarak geliyor genellikle... Baston puset düşünenler için iyi bir çözüm olabilir.

Quinny Buzz3 bebek arabasını oğlum doğmadan önce tasarımını ve geniş tekerleklerini çok beğendiğimiz için almıştık. 2.5 senelik kullanımının ardından bize göre artıları ve eksilerini çok net bir şekilde sayabilirim.
Artıları: İstanbul'un bozuk yollarında geniş tekerlekleri ile çok rahat yürünüyor, arabanın sökülebilir olması bagaja sığdırmada bir avantaj, kullanırken itme barının olması tek elle kullanmaya imkan sağlıyor, hem anneye dönük hem de yola dönük kullanım imkanı olumlu
Eksileri: İstanbul'un bozuk yollarının bir de negatif etkisi var, araç çok geniş olduğu için kaldırımın ortasından çıkan ağaç, darlaşan kaldırım vs durumlarda zorluk yaşanabiliyor. Her asansöre sığmayabiliyor. En büyük eksisi her ne kadar sökülebilir de olsa bagajın büyük kısmını kaplıyor, gündelik hayatta tolere edilebilir bir durum olsa da tatile arabayla çıkılan durumlarda ciddi sorun yaşatabiliyor. Çantası hariç ihtiyaç duyulan tüm malzemelerini (alttaki sepet örneğin) ek ücret verip almanız gerekiyor...
2.5 sene quinny'i kullandıktan sonra şu an Maclaren kullanan bir anne olarak diyorum ki evet yol tutuş süper ama pratik değil... 2.5 sene geçtikten sonra anladım ki benim için puset/bebek arabası hafif olmalı,kolay taşınabilir olmalı, katlandığında çok yer kaplamamalı.