Son İçerikler
- oyuncak çanta
- bebek tiridi
- chicco ferahlatıcı parfüm
- bebeğinizin ilk 18 ayı
- tüp bebek
- parçacık tavuk
- emzik yiyen çocuklar
- hamilelik sonrası yoga
- okul öncesi evde eğitim
- portbebe
- ev yapımı nutella
- bebeklerin televizyon seyretmesi
- marks and spencer emzirme sütyeni
- dalin bebek şampuanı
- nilbebek
- çalışan anne
- doğum
- tuvalet sonrası temizlik
- bebeğiniz ne renk
- mide yanması
- azimli yazarlar
- göz rengi
- aşermek
- earth mama angel baby
- wrap sling
- lansinoh süt poşeti
- cosatto bebek arabası
- mothercare puset
- baston puset
- mothercare çıtçıtlı body
- chicco polly magıc mama sandalyesi
- bebefox emzirme yastığı
- weewell dijital bebek telsizi
- pierre cardin bebek arabası
- buharlı sterilizatör
- bebek bakım kitabı
- telsiz
- ilk doğumgünü
- kanguru vs sling
- bebek
Pepee’nin yapımcılarından bir çocuk sineması. Yer yer bir çok mizahi unsur barındıran filmin en büyük handikapı içinde çocukları kovalayan bir köpek barındırması. çoğu çocuğun hayvanlara yeni yeni alıştığı hatta genelde korktuğu yaş dönemlerinde, çizgi filmde bunu izlemek pek de olumlu etki yapmıyor haliyle. sanırım 5-6 yaş üstü çocuklara göre. filmin sonunda “Aze nasıl buldun sevdin mi?” dediğimde, “Keşke köpek olmasaydı” dedi ki film esnasında da korkudan boynuma sarıldı çoğu yerde.
Yanlış duymadıysak bir yerde “Salak” kelimesi geçiyor. Bir kaç yerde de argo başka kelimeler. Seçilen şarkı-türküler keyifli ama “yarim, aşk acısı” gibi sözler çocuklara nasıl etki eder onu da bilemedim.
Gel gelelim bir dinozorlu sahne vardı ki, gerçekten gözümden yaş geldi gülmekten. Bir de genç kız karakterlerin odasındaki Kıraç posteri de keyifli bir detay olmuş.