Son İçerikler
- ahşap oyuncak
- hiperaktivite
- dekstroz
- üzüm suyu
- roseola inafantum
- sütaş günlük süt
- aqua doodle suyla boyama seti drawn doodle
- moova
- el yapımı oyuncaklar
- periayda
- trukid
- boba türkiye
- sunshine kids puset gölgeliği
- toksoplazma
- istanbul forum
- çocukların sevdiği ipad uygulamaları
- mothercare bebek puseti
- kraft bebek arabası
- bir kar masalı
- kay keçi sütü
- erkek isimleri
- yaz sıcağında çocuklara verilebilecek içecekler
- oasis küçük kaydırak
- süt arttıran içecekler
- litaf kademeli klozet adaptörü
- test ettikleriniz
- sümer a.ş.
- fisher price eğitici saat
- hipp organik meyve suyu
- baba olmak
- ikea yükseltici basamak
- meyve suyu
- eti cicibebe ekmeği
- sivrisinekten korunmak
- sea-band bulantı önleyici bileklik
- televizyon
- çizgi film
- lansinoh süt saklama poşeti
- süt saklama poşeti
- havuç köftesi
Pepee’nin yapımcılarından bir çocuk sineması. Yer yer bir çok mizahi unsur barındıran filmin en büyük handikapı içinde çocukları kovalayan bir köpek barındırması. çoğu çocuğun hayvanlara yeni yeni alıştığı hatta genelde korktuğu yaş dönemlerinde, çizgi filmde bunu izlemek pek de olumlu etki yapmıyor haliyle. sanırım 5-6 yaş üstü çocuklara göre. filmin sonunda “Aze nasıl buldun sevdin mi?” dediğimde, “Keşke köpek olmasaydı” dedi ki film esnasında da korkudan boynuma sarıldı çoğu yerde.
Yanlış duymadıysak bir yerde “Salak” kelimesi geçiyor. Bir kaç yerde de argo başka kelimeler. Seçilen şarkı-türküler keyifli ama “yarim, aşk acısı” gibi sözler çocuklara nasıl etki eder onu da bilemedim.
Gel gelelim bir dinozorlu sahne vardı ki, gerçekten gözümden yaş geldi gülmekten. Bir de genç kız karakterlerin odasındaki Kıraç posteri de keyifli bir detay olmuş.