barbie

Bir kaç tane hediye geldi, kolu bacağı kopuk duruyorlar bir yerlerde. Henüz küçük olduğundan olsa gerek pek ilgilisini çekmedi. İyi ki de çekmedi dediğim oyuncak. Full makyaj, sıfır beden, aşırı süslü renkli hayal gibi oyuncak. Gerçek dışı.

benim kızımın da var artık. Birlikte zaman geçirdikleri arkadaşıymış gibi davranıyoruz barbie’mize. O da evimizin bir ferdi, seyahatlerimizin 4. kişisi.

Kontrolü elimde tutmaya çalışıyorum, umarım başarabilirim.

pembe denen renkle asla tanıştırmayacağım kızımı, asla maruz bırakmayacağım “oyuncak”.

itici şey…

barbie reyonunda birgün kendimi bulmak istemiyorum

kızıma kesinlikle almayacağım şeylerden biri..

Oyuncak bebek degil tam anlamiyla bir oyuncak bir kadindir. Bazi arastirmalara gore barbie bebekler cocuklarin erken ergenlige girmelerine sebebiyet vermekteymis. Her ne kadar uzak tutmaya calissak bile malesef cocuklar kapitalist dunyanin bu tuzagina dusmeye mahkum gibi gorunuyorlar.

gözüme fena halde itici görünen oyuncaktır. çocukken de sevmezdim kendisini..

rol dayatmasıyla büyümesini istemediğim kızıma beğenmemesi için türlü hilelere başvuracağım oyuncak. biz istemesek de büyüyünce oyun grubunda ya da kreşte mutlaka görecek ve imrenecektir. umarım önüne geçebilirim. barbie delisi bir kız annesi olmak şu an gerçekten kabus gibi görünüyor!

kızım büyüyünce umarım babbie hastası olmaz. Bütün serisini isteyen 4-5 yaşında onunla birlikte süslenip makyaj yapan bir kız olmasın allahım lütfen

kızım olsa hiç kaçırmadan alacağım bir oyuncak

sevmem, öyle kadın mı olur yav!

oyuncak dünyasının ikoncanıdır. sarı saçları pembe elbiseleri ve aksesuar olarak kullandığı köpeğiyle fazla antipatiktir. ‘onun da bir karakteri var’ altmesajıyla son dönemlerde barbie hemşire, pasta şefi ve veteriner kılığına girmeye çalışmıştır.ama kendini belli bir kesime yine de sevdirememiştir.