sürekli takip ettiğim,hamileliğimden beri,çok şey öğrendim kendisinden,teşekkürler
- Играй В Уникальном Стиле Аркада Казино Ждет Тебя!
- Официальное Казино Водка Онлайн Личный Кабинет Регистрация Игровые Автоматы Актуальное Зеркало Vodka
- Как правильно играть в казино онлайн и выигрывать
- Пинап казино официальное играть онлайн
- pıtırcık
- kuymak
- hupalupa
- Rüzgarın üzerindeki şehir
- Mucit panda
- mercimek çorbası
- Süreyya operası
- yoga
- monologlar
- gitmek de kalmak da zor geldiğinde
- Mamografi
- nezahat gökyiğit botanik bahçesi
- origami
- tenkuu no shiro laputa
- tuzla balıkçısı
- loş sohbet
- mentalup
- howl’s moving castle
- alerji
- fistül
- yabani iğde
- bizimkiler
- blacklist
- filozof ağaç
- uzaktan eğitim
- Kliktag
- istanbul modern sanat müzesi
- Premenstrüel sendrom
- pippet hijyen ürünleri
- turşu
- tonari no totoro
- 2 yaş sendromu
- adaçayı
- oyuncak
- rüzgarlı vadi
- kız çocuk hakları bildirgesi
- korona günlüğü
- 14 şubat
- napoli romanları
- Ortaokul: Hayatımın En Kötü Yılları (film)
blogunu açmaya karar verdiğinde ilk almaya çalıştığı isim “deli anne” idi. maalesef alınmıştı bu isim. sadece kendisi deli ve anne olduğu için değil. şu hayatta en çok delilere ve çocuklara içi eridiği için. şimdi kendisi de deli ve anne. çünkü bu ülkede “akıl ” sağlığını koruyarak anne olabilmek için “deli” olmak gerekiyor. şekil a’da görüldüğü gibi aynı zamanda çelişiktir.
adını ilk duyduğumda başka bir nickle, benim de bulunduğum başka bir sözlükte yazıyordu. tabi aze çınar yoktu o zamanlar. anne değildi. sanırım hamileydi. en fazla “abla” olurdu yani; o da kalkıp yürüdüğünde peşine takılmak için sebep aramaya ihtiyacınız olmayacak insanlardan olduğu için. bir başlıkta en “altına imzamı atarım” entryler onunkiler olurdu. basit bir şarkı sözünün basit bir yorumu için bile hem de.
sonra blogunu da takip eden nicelerinin bildiği gibi bir hamilelik süreci geçirdi ve sonunda bambaşka bir anne oldu. kesinlikle bambaşka. en sevdiğim hobim olan bebek bakımı, bebek büyütme süreci izlemesi.. ve bu hobi en güzel aze çınar’ın hakkında yazdıklarıyla zevkli hale geliyordu. twitter, blog ulaşabildiğim her yerden hep hayranlıkla izledim. olmayan tecrübemle duyduklarımdan fikir verdiğim de oldu, sırf twitterda sordu diye bi mağazaya girip puset bakındığım da. çok stresli sıkıntılı zamanlarımda blogunu açıp okuyup kafamı dinlendirdiğim de..
bazı insanları uzağınızdayken hayran olur ve hayatınıza eklersiniz. baska anne benim için tam da o kişidir. şimdi ana kılavuz’a birlikte emek veriyoruz. bu her şeyden evvel benim için mutluluk verici. bu kılavuzdan haberim olduğu günden beri gözümü ayırmadım. hem de gördüklerim arasında bu platformun ailelere gerçekten faydalı olduğuna inandığım için, hem de baska anne için.
annelik yarıştırılmaz evet, her anne içinden tedirgin ve el yordamıyla büyütüyor yavrusunu. ben çok anne gördüm, çok tanıştım, çok dinledim. bunu her geçen gün artan bir zevkle yapıyorum. fakat beni anneliğe özendirmemiştir. bebeklerle alakalı her şey merakımı cezbetse de evet anne olmak bana uzak bir ihtimal.
yine de çok kez baktım, ölçtüm, kendi kafama göre tarttım. “nasıl bir anne olmayacağım?” dediğimde elimde veriler oluşuyordu. peki bir ihtimal bile olsa nasıl bir anne olacaktım ki ben?
sayesinde artık onu da biliyorum:
başka anne olacağım ben.
benim için sırf şu kılavuzu akıl etmesiyle bile “şahane anne”dir başka anne.