çalışan anne

2383

3 aydır araların katılmış olduğum anne tipi. Kapıyı çekip çıkmak gerçekten zor oluyormuş.

iş yerinde dinlenirken aklı evde olan annedir.Oğlunun sesini telefonda duyup hüzünlenendir. Çalışmadığı zamanlarda evde yorgunluktan bitendir. Eve gidince tuvalete bile gidemeyen annedir. Oğlum 3 aylıktı çalışmaya başladım.Çalışmasam dedim, olmuyor olamıyor. Çalışmak bir dert çalışmamak başka bir dert.

Üretken olmak güzel de, hafta içi kızımla günde sadece 2-3 saat geçirebiliyor olmak zor. Haftasonları çok kıymetli oluyor ama ışık hızıyla geçiyor çalışan anne için:-)

Isatnbul gibi bir şehirde her trafik tıkanıklığında sizden ve bebeğinizden çalınan zaman nedeniyle uyesi olmaktan rahatsızlık duyacağınız anneler grubu

bulunduğumuz yerde sık sık tanıştığım anne tipi. aralarına katılmak için can atıyorum.

Ahhh ahh.. Keşke sosyal bir devletimiz olsaydı da küçücük bebekleri bırakıp işe gitmek zorunda olmasaydık. Yasal doğum izinleri, süt izinleri, ücretsiz izinler uzasa, çalışma saatleri kısalsa, yarım gün çalışabileceğimiz “kalifiye” iş imkanları olsa.. O zaman çalışan anne olmak harika derdim:)

Tüm iş yoğunluğuna rağmen Dinlenme ihtiyacını işyerinde giderebilen insan!

Bunlarin bir kismi is yerine gittiginde oh be bir nefes aldim diyen anneymis, gozumle gordum kulaklarimla isittim.

çok pis bişeydir! bir tek güzel tarafı vardır, akşam servisten indiğimde 5.kat balkonundan bana “annieeee geeell” diye bağıran 20 aylık kızımın sesini duymak..

ev – iş – bebek ve kocaya bakma etrafında şekillenen durum. çok yorar insanı.

misal ben. sabah 8, akşam 7..

bir an evvel olmak istediğim annelik modeli. en kısa zamanda işime dönmek istiyorum.

ah çalışan anne olmayı o kadar çok istiyorum ki, ama burada çok da kolay değil.

ilk 1 hafta kesinlikle işe adapte olamadım, aklım hep evdeki minik meleğimdeydi, yedi mi, uyudu mu, üstü ince mi, çok mu ağladı diye diye ömrüm gitti ilk günler. birbuçuk ay oldu işe başlayalı şimdi kızımda çok iyi ben de çok iyiyim. Yemek yemeyen çocuk yemek yemeye başladı demekki nazı banaymış. Ama bakan kişi çok önemli benim kendi annem bakıyor ve asla gözüm arkada değil. Hem kendime güvenim geri geldi hem kızımla kaliteli zaman geçirmeyi öğrendi.

modern dünyaya ayak uydurmaya çalışırken hem anne hem baba olmaya zorlanan arada kalmış yorgun kadındır. ne vicdanı rahat kendine biraz olsun vakit ayırabilir, ne de evde kaldığı zamanları akıllıca kullanmayı başarabilir ki bu imkansızdır. çünkü yorgun argın eve gelir, çocuğundan ayrı kalmak zorunda kaldığı saatleri telafi etmek için önce kendini çocuğuna verir ama eve aç gelecek bir koca, belki bekleyen çamaşırlar, ütü vs olabilir. hepsini halledip, bebeğini de uyutunca zaten artık kendi de tükenmiştir. oracıkta uyuyakalıverir. (u: kendimden biliyorum) kısacası bu kadının işi oldukça zordur .

pek özenirdim ben bu tip anne olmaya eskiden. şimdi anne olunca şanslı olanın evde duran olduğunu anladım. ev hanımı olmak daha iyiymiş meğersem.

vicdan azabıdır, yürek sızısıdır…

biriken ütüler, tozlu raflar, pratik yemek tarifleri, “şimdi ne yapıyordur” düşüncesi, süt poşetleri, uykusuz gece, uykulu iş günü…

çocuğuma haksızlık mı ediyorum suçluluğudur.. bir de hiçbirşeye yetişememin yorgunluğu

anneliğin en üst seviyesidir.

benim atlamaya hiç cesaret edemediğim level budur.

süper kahramandır.

hem anne, hem evin sorumlusu, hem de eş rollerini hakkıyla yerine getiren, bir de üstüne çalışarak yüklendiklerinin altından kalkarken zorlansa bile cesareti ve azmi saygıya değerdir.