hele bir de bakıcı sorunu var ki içi seni dışı beni yakar
- mononoke hime
- ters yüz
- kanguru
- prenses mononoke
- rüzgar yükseliyor
- yüreğinin sesi
- ergo baby carrier
- lifehack
- virütik hastalıklar
- influenza
- anne karnında bebek hareketleri
- platanus
- doğum günü pastası – kitap
- pippet hijyen ürünleri
- alerji
- basit pratik ve lezzetli bebek/çocuk yemekleri
- erişte
- adaçayı
- brokoli çorbası
- brokoli
- starbucks
- caffe nero
- zerdeçal
- su içmeyi kolaylaştıracak yöntemler
- bazı kuşlar uçtu
- beyoğlu macerası
- 6 yaş üstü çocuk kitapları önerileri
- cornelia funke
- sınıfın cadısı
- migros sanal market
- columbia
- turşu kavurma
- kar pantolonu
- alışveriş çantaları
- mandala boyamak
- kaneviçe işlemek
- dostlarım
- keçiboynuzu pekmezi
- cagliostro’nun şatosu
- hm
zor miirim çok zor…
Esittir vicdan azabi!
“ulan devlet baba bi güzellik yapsan da anne kısmısı veledi 3 yaşına gelene dek çalışmasa,maaşının da bari yarısını alsa hııı ne dersin?hadi!” diyerek twit atmışlığım vardır bu hal üzerine:(
aklının, yüreğinin bir yarısının hep evde olmasıdır. iş arasında bir gözü ekrandaki resimde , kulağı telefondadır. Her çalan telefonda yüreği hop edendir. Heleki daha yeni kapatmışsanız telefonu tekrar çaldığında acaba bişey mi oldu diye endişeyle evi aramaktır. Bebeğinizin hayatında hep bişeyleri kaçırdım düşüncesidir. Emin ellerde olduğunu bilsek bile içimizde kalacak yürek sızısıdır. Ben ona daha iyi bi gelecek için çalışıyorum diye kendimizi teselli etme biçimidir.
Keyiftir ayrıca akşam olupta eve gittiğinizde yanağımıza konan öpücüktür. Yorgun olsanızda hadi koşalım diyen oğlunuzun / kızınızın arkasından deli gibi koşmaktır.
Velhasıl zordur çok zordur çalışan anne olmak
bazı akşam vicdan azabıyla, bazı akşam azıcık nefes almış olmanın iç rahatlığıyla eve gelen, gündüz uğurlamalar bazen boyun bükse de akşamları dünyanın en güzel karşılamalarıyla karşılanan, her daim özlenen ve özleyen annedir..