hele bir de bakıcı sorunu var ki içi seni dışı beni yakar
- çınaraltı ızgara ve kebap
- vejeteryan yemek tarifleri
- su arıtma cihazı
- pancake
- menüler
- sömestr etkinlikleri
- karne dediğin nedir (ki)?
- regl dönemi diyalogları
- İnsan vücudu tiyatrosu
- netflix tavsiyeleri
- yufka cipsi
- better call saul
- kaze no tani no nausicaa
- twin science
- 2 yaş sendromu
- kendin yap
- ibb şehir tiyatroları
- alerjik olanlar için yemek tarifleri
- Spotify
- eğitim seti
- araba koltuğu
- dijital topuklar
- guldali blog
- atölye kedisi
- gitmek de kalmak da zor geldiğinde
- blacklist
- masallar ve toplumsal cinsiyet
- lavanta yağı
- film koması
- gıda dedektifi
- nst
- biberon ısıtıcıları
- güneş kremi
- şipşak tatlı
- korona virüsü
- covid19
- Aşk 101
- Yogaila
- the last czars
- terk edenler ve kalanlar
zor miirim çok zor…
Esittir vicdan azabi!
“ulan devlet baba bi güzellik yapsan da anne kısmısı veledi 3 yaşına gelene dek çalışmasa,maaşının da bari yarısını alsa hııı ne dersin?hadi!” diyerek twit atmışlığım vardır bu hal üzerine:(
aklının, yüreğinin bir yarısının hep evde olmasıdır. iş arasında bir gözü ekrandaki resimde , kulağı telefondadır. Her çalan telefonda yüreği hop edendir. Heleki daha yeni kapatmışsanız telefonu tekrar çaldığında acaba bişey mi oldu diye endişeyle evi aramaktır. Bebeğinizin hayatında hep bişeyleri kaçırdım düşüncesidir. Emin ellerde olduğunu bilsek bile içimizde kalacak yürek sızısıdır. Ben ona daha iyi bi gelecek için çalışıyorum diye kendimizi teselli etme biçimidir.
Keyiftir ayrıca akşam olupta eve gittiğinizde yanağımıza konan öpücüktür. Yorgun olsanızda hadi koşalım diyen oğlunuzun / kızınızın arkasından deli gibi koşmaktır.
Velhasıl zordur çok zordur çalışan anne olmak
bazı akşam vicdan azabıyla, bazı akşam azıcık nefes almış olmanın iç rahatlığıyla eve gelen, gündüz uğurlamalar bazen boyun bükse de akşamları dünyanın en güzel karşılamalarıyla karşılanan, her daim özlenen ve özleyen annedir..