Güvenilir bir çiğ sütçüm olmadığı için sek şişe süt en iyi alternatifim.
- go
- plan coeur
- bisiklet kaskı
- Boron matik
- quido
- the wind rises
- fırında somon
- çinko
- matematik delisi
- Albert amca ile kara delikler
- çocuklar için ekran süresi
- zıp zıp tavşan
- her yerde oyun
- Öfke dansı
- Feminist babalar
- Kasabanın en şık devi
- gökteki kale
- 8 yaş üstü çocuk kitapları önerileri
- küçük findus kaybolunca
- eylem erdem uğurlu
- Hayal mutfak
- the raccoon war
- tost
- dayanışma ekranı
- into the night
- malakan peyniri
- öğretmenlik kutsal değildir
- ebeveyn
- funmathfan.com
- after life
- podolog
- deriko blog
- kayıp kızın hikayesi
- çınaraltı ızgara ve kebap
- vejeteryan yemek tarifleri
- su arıtma cihazı
- pancake
- menüler
- sömestr etkinlikleri
- karne dediğin nedir (ki)?
bizim oralarda haftada bir, nerden geldiği belirsiz bir adam ne idüğü belirsiz bir süt satıyor, insanlarda alıyor. hayretler içinde kalıyorum. Ancak sağılırken kendi gözlerimle görürsem alırım, oda yoğurt yapmak için. Sütü zaten kızçelerim içmez!
çiğ süt risklidir, güvenilir bir kaynak yoksa pastörize süt tercih edilmelidir. ben aysun the sütçü‘ye ulaştığım günden beri eve haftada 5-7 kg süt alıp, bu sütü hiç bekletmeden bir taşım kaynatıp, hızlıca soğutup, sımsıkı şişeleyip 5 gün boyunca kızıma veriyorum. haa bir de yoğurt mayalıyorum ki nefis oluyor çiğ sütten mayalanan yoğurt. aynı küçüklüğümde babaannemin mayaladıkları gibi..
bir de çok pis iştir çiğ süt ile uğraşmak, her yer batar çıkar, dolu dolu yağlı bulaşık çıkar. bunu da göze almak gerekir elbette..
(bkz : aysun the sütçü)
herhangi bir işlem görmemiş süt, nam-ı diğer sokak sütü. türkiyede kanunen yasak ama el altını geçtim bariz satılıyor bu süt. özellikle kullanmıyorum çünkü hangi kaynaktan gelirse gelsin çiğ süt risklidir. her parti ile beraber mikrobiyolojik rapor sunsalar bile almam sanmıyorum.
asla kullanmayacağım şeylerden biri.