Öğretmen candır gerisi heyecandır ama bazı çocuklar öğretmenini sevmediğini dile getirir. Velinin bu konudaki kanaati genelde şu şekilde olur; bizim çocukla öğretmenin yıldızı bir türlü barışmadı bu durumda hemen ünlü bir Türk düşünürün sözlerini hatırlamak gerekir; yıldızlar da kayar durmaz yerinde…

Anne babalar bunu duyduğunda üzülebilir, paniğe kapılabilir çok normaldir ( sinirlencek bir durum değildir). Her çocuk öğretmenini sever, ona bağlanır ve beklentiler oluşturur. Öncelikle çocuğunuz öğretmenini sevmediğini söylediğinde neden böyle hissettiğini tarafsız bir şekilde öğrenmeniz lazım. “Olur mu öyle şey, aaa çok ayıp, ama o seni çok seviyor” gibi cümlelerle durumu görmezden gelmeye çalışmak veya bastırmak doğru olmaz. Çocuğunuzu dinledikten sonra düşünmeniz gereken dört durum var.

1- öğretmenin karakteri, eğitim tarzı, yaklaşımı öğrencinin beklentileri ile uyuşuyor mu? Örnek verelim; evde annesi ile olan ilişkisinde bağımlı yani bireyselleşmemiş bir ilişki varsa bu çocuk okulda da öğretmeninden de aynı yaklaşımı bekler ama yirmi veya daha fazla öğrencinin olduğu sınıfta bunu sürekli yakalaması imkansızdır. Zaten bu tür ilişki doğru da değildir. Bu çocuk istediği ilgiyi göremeyince üzülebilir, hırçınlaşabilir, içine kapanabilir vs. sonra ağzından ben öğretmenimi sevmiyorum cümlesi çıkabilir. Yani alışık olduğu ilişki şeklinden farklı bir yapı onu bu duygulara sürükleyebilir. Burada yapılacak olan şey bağımlı ilişki şemasınından çocuğu çıkarmaya çalışmaktır. Anne ve babalar çocukları ile konuşarak ve kendi ilişkilerini gözden geçirerek durumu değiştirebilirler.

2- Çocuğunuz öğretmeni değil de okulu sevmiyor olabilir. Okulun genel işleyişi ile ilgili şikayetleri veya sorunları olabilir. Bir örnekle açıklayalım yine. Çocuğunuzun okulu dört katlıdır bu garibanın sınıfı en üst kattadır üstüne üstlük tenefüs on dakikadır. Yavrucak önce tuvalete sonra bahçeye inmeye çalışırken tenefüs biter. yukarı çıkarken de geç kalır. Öğretmen bunu kapıda karşılar ve bilin bakalım yüzünde nasıl bir ifade vardır. Sorun aslında öğretmen değil okullun fiziki şartları ile ilgilidir (sadece fiziki şartlar olmayabilir). Okulla ilgili sorunlar varsa bunları çözmek zor olabilir ama özel okula gidiyorsa baştan iyi değerlendirme yapmak lazım (bu konuyu daha sonra ayrıntılı şekilde yazmayı düşünüyorum). Yine de sizin veya çocuğunuzun makul bir çözümünüz varsa önce çocukla sonra okulla bu konuyu görüşmelisiniz.

3- Bir diğer konu öğretmeni ile bir sorun yaşamıştır ve aslında kolay çözülebilecek bir şeydir. Bu konuyu onunla konuşabilir ve öğretmeniyle konuşması için cesaretlendirebilirsiniz. Onun yerine öğretmenle konuşmayı ilk tercih olarak denemeye kalkmayın. Bu yaklaşım başka problemlere gebe demektir.

4- En son seçeneğimiz; öğretmenimizin bir hatası olmuş olabilir, insan sonuçta normaldir. Bu konu da çocukla çok dikkatli konuşmak gerekir. Bu tarz durumlarda konuşmayı tarafsız sürdürmeniz önemli. Yeterli bilgiyi aldığınızda (çünkü çocuklar yaşananları tek taraflı ve farklılaştırarak anlatabilir) öğrenciden farklı konularda ki öğretmen yaklaşımları ile ilgili de bilgi almanız gerekir. Örneğin diğer öğrencilere de bu şekilde mi davranıyor, hep mi böyle konuşuyor? vs. diyelim ki bilgi aldınız. İlk önce öğretmenle görüşmeniz gerekir direk şikayet gibi, müdür veya müdür yardımcısına gitmek doğru bir çözüm olmaz ya da diğer velilerle durumu tartışmak (bknz. Veli Whatsapp grupları). öğretmenle konuşurken sizin yaklaşımınız da çok önemli durum dışardan göründüğü gibi olmayabilir bir de gidip orada madara olmayın. Veli sabahın köründe deli fişek gibi gelir, küçük bir görüşmeden sonra; ben bir eğitim katiliyim allahta benim belamı versin diye mandalinaları elinde geri döner. Ama durumun takipçisi olun öğretmeni dinleyin, gerçekten gerekiyorsa önce müdür yardımcısı sonra müdür ile görüşün derim.

En son bir şeçeneğimiz var ben onu listeye almadım. Çocuğunuz direk çarşı her şeye karşı modundaysa, allah yardımcınız olsun pedegogtu, psikologtu derken… şaka şaka onun da çözümü var ama kendisi burada değil şuan.