Hayır diyebilmek bazılarımız için zor zanaattir. Eğer bizden talep edilenlere hayır dersek karşımızdakini kıracağımızı, üzeceğimizi düşünebiliriz. Ya da hayır dersek artık istenmeyeceğimizden, sevilmeyeceğimizden korkabiliriz. Tüm bu kaygılar nedeniyle de kendimizi aslında yapmak istemediğimiz şeyleri yaparken bulabiliriz. Yapmak istemediklerimizi sırf başkalarını kırmamak için yapıyor olmak bir süre sonra içimizde kızgınlık ve öfke birikmesine yol açar. Hem kendimize, hem karşımızdakilere kızgınlık duyarız. Kendimize, hayır diyemediğimiz için, karşımızdakine de bizi içinde olmak istemediğimiz bir duruma soktuğu için kızarız. Kızgınlık ve öfke doğru şekilde kanalize edilmezse de zamanla birikip bizi ciddi şekilde rahatsız eder. İşte bu noktada durup düşünmemiz gereken şey aslında o istenmeyen durumun içinde olmamızın en güçlü sebebinin “kendimiz” olduğudur. Hayır diyebilmek ve sınırlarımızı belirgin hale getirmek bizim elimizde. Biz istemezsek hiç kimse çizdiğimiz sınırları aşamaz
Son İçerikler
- sofra sırları
- All the bright places
- designated survivor
- sufle
- feminist mekanda cuma buluşmaları
- kahvaltı
- julie ve julia
- bazlama
- coleslaw salata
- krep
- dondurma
- pratik dondurma
- Corona günlerinde eğitim
- kadın kitapları
- breaking bad
- kurtuluş son durak
- The irishman
- fide okulları
- Benim olağanüstü akıllı arkadaşım
- zoom
- unorthodox
- undone
- freud (dizi)
- çocukla sinema
- houseparty
- The Social Distancing Festival
- online sanat
- online müzeler
- smithsonian national museum of natural history
- coursera
- netflix
- khan academy
- ibuprofen
- oyuncak müzesi
- tudem yayınları
- tübitak yayınları
- bozulmayan gıdalar
- eba
- Ekşili kabak
- Patlıcan kebap
kırkından sonra kolaylaşıyor. kesin bilgi.