Onu evde bırakıp işe gittiğim ilk gün, hayatımın en acı günü, içime düşen ateşi, koru tarif etmek mümkün değil. Hele bunu daha önce yaşamış olanların gün içinde açtığı o güzel telefonlar, daha bir gözyaşına boğmuştu beni. Bakıcı baksın diye mi doğurdum onu diye diye geçti günler. Hele ağladığında yanına benim geceliğimi koyup koklatıp susturmaları daha bir yaktı içimi. Kızım artık 2.5 yaşında ve ben bir senedir evinden çalışan bir anneyim, darısı herkesin başına. Zor dost, çok zor…
- alex toys tasarım merkezim
- tots and more yeni doğan seti
- okbaby güneş gözlüğü
- lepari v.i.p dekoratif yastık kılıfı
- kidboo park uyku seti
- pembelim matruşka pambek
- lili poupee kız bebek mevlüt takımı
- dıy toys hansel ve gratel
- redhouse kidz
- mudpuppy heroes parmak kuklaları
- hapy moon bebe yakalı body
- kidboo
- miorre
- bebek’s
- tots and more
- dıy toy
- starry kids
- yeşil dinozor
- lili poupee
- lepari v.i.p
- happy moon
- agi
- camino baston bebek arabası
- bebe jou bakım yatağı
- disney bebek bezi değiştirme altlığı
- b box alt değiştirme seti
- bebepan alt açma pedi
- bebek izleme kameraları
- xeon smartcare bebek kamerası
- bellybuds hamile kulaklığı
- clippasafe çok amaçlı kilit
- prince lionheart karyola kenar dış koruyucu
- protech uzun kapak kilidi
- safety güvenli yürüme kayışı
- whycry mini bebek ağlama dedektörü
- alvi olly güvenlik kapısı
- bebiccio çocuk izleme cihazı
- chicco parmak koruyucu
- konfor bebek hamağı
- aldeba tenteli salıncak
bebeğim 2,5 yaşına geldiğinde anca bu gücü kendimde bulabildim. ben de kendimi pembe anne duygusallığından uzak bir kadın sanırdım. ne zormuş!
okurken göğsüme koca bir taş oturdu. 20 aydır aynı şeyi söylüyorum konut kredisi borcumuz olmasa kesin bırakmıştım işi.
Aslında o uyurken gitmek istemiyorum ama o kadar erken uyandırmak da istemiyorum… Zor oluyor yaaa 8 ay oldu alışamadım… Uyandırmadan son kez kokluyorum onu, uyku kokusu da bir baska… Offfff ozledim bak şimdi…neden çalışmak zorundayız :((
5,5 aylık başladım ben sevgili ada7 ancak, onun yanında olabilme isteğim hergün kalbimi yakıyor, neden yanında olamadığım için,
ilk yıl özellikle heyecan dolu gelişme evresi içerisindeler. ilk emekleme, ilk kelimeler, ilk dişler, ilk yemek yeme çabası ve daha bir çok ilk sanırım ilk yılda oluyor.
ve tüm o yenilikleri, hareketlerini ilk ben göremediğim için üzülüyorum. Telefonda duyuyorum ilk adımını attı, bugun baba dedi. etc..
öte yandan ve tabi ki 1 -2 yas civarına kadar beraber olup başlamak her ik taraf için de daha zor olmalı…
ben 5 ayda alışamadım, kızım da öyle.. belki de 1,5 yaş civarı bu işe kalkıştığımız için kimbilir. daha erken (6 ay ve öncesi) işe başlayan anneler bebek için sürecin daha kolay olduğunu, daha kolay alışıldığını söylüyorlar.. anne için mi? elbette anne için hepsi de zor..
bebek daha uyurken kacilirsa, kacan icin daha kolay atlatilabilinicek bir durum. ama evde kalan icin sikintiyi katlar.
düşüncesinin bile üzdüğü ama kuzular için yapmamız gereken fedakarlık
zamanla alışılıyor. hatta ikincide daha kolay oluyor. hatta bazen dinlenmek için işe gidiliyor.
zamanla alışılan bir durum…hatta bazen koşarak uzaklaşabiliyorsunuz evden 🙂
(bkz : çalışan anne)
insanın canının çok yakar, kabullenmek istemez insan, kuzu her akla gelince kadın yada erkek göz yaşları sel olur, yüreğinizin tam orta yerinde ince ince bir sızı başlar.
Sabiha Paktuna Keskin’in ‘Anne İş’te’ kitabını kılavuz ettim kendime. Bebekken bile giderken beni gördü, kaçarak çıkmadım evden. Gittiğimi de geleceğimi de göre göre, gitmeme alışacak dedim. Anlamasa da gidiyorum ama döneceğim yavrum dedim sakin bir sesle, gülerek hep. Aynen de öyle oldu, güvenle beni bekler oldu. Şimdi toplantıya çıksam, dönüşte telefonda çabuk gel anne, koşa koşa gel anne diyor, ne gidiş ne geliş sancılı olmuyor şükür.