Onu evde bırakıp işe gittiğim ilk gün, hayatımın en acı günü, içime düşen ateşi, koru tarif etmek mümkün değil. Hele bunu daha önce yaşamış olanların gün içinde açtığı o güzel telefonlar, daha bir gözyaşına boğmuştu beni. Bakıcı baksın diye mi doğurdum onu diye diye geçti günler. Hele ağladığında yanına benim geceliğimi koyup koklatıp susturmaları daha bir yaktı içimi. Kızım artık 2.5 yaşında ve ben bir senedir evinden çalışan bir anneyim, darısı herkesin başına. Zor dost, çok zor…
- go
- plan coeur
- bisiklet kaskı
- Boron matik
- quido
- the wind rises
- fırında somon
- çinko
- matematik delisi
- Albert amca ile kara delikler
- çocuklar için ekran süresi
- zıp zıp tavşan
- her yerde oyun
- Öfke dansı
- Feminist babalar
- Kasabanın en şık devi
- gökteki kale
- 8 yaş üstü çocuk kitapları önerileri
- küçük findus kaybolunca
- eylem erdem uğurlu
- Hayal mutfak
- the raccoon war
- tost
- dayanışma ekranı
- into the night
- malakan peyniri
- öğretmenlik kutsal değildir
- ebeveyn
- funmathfan.com
- after life
- podolog
- deriko blog
- kayıp kızın hikayesi
- çınaraltı ızgara ve kebap
- vejeteryan yemek tarifleri
- su arıtma cihazı
- pancake
- menüler
- sömestr etkinlikleri
- karne dediğin nedir (ki)?
bebeğim 2,5 yaşına geldiğinde anca bu gücü kendimde bulabildim. ben de kendimi pembe anne duygusallığından uzak bir kadın sanırdım. ne zormuş!
okurken göğsüme koca bir taş oturdu. 20 aydır aynı şeyi söylüyorum konut kredisi borcumuz olmasa kesin bırakmıştım işi.
Aslında o uyurken gitmek istemiyorum ama o kadar erken uyandırmak da istemiyorum… Zor oluyor yaaa 8 ay oldu alışamadım… Uyandırmadan son kez kokluyorum onu, uyku kokusu da bir baska… Offfff ozledim bak şimdi…neden çalışmak zorundayız :((
5,5 aylık başladım ben sevgili ada7 ancak, onun yanında olabilme isteğim hergün kalbimi yakıyor, neden yanında olamadığım için,
ilk yıl özellikle heyecan dolu gelişme evresi içerisindeler. ilk emekleme, ilk kelimeler, ilk dişler, ilk yemek yeme çabası ve daha bir çok ilk sanırım ilk yılda oluyor.
ve tüm o yenilikleri, hareketlerini ilk ben göremediğim için üzülüyorum. Telefonda duyuyorum ilk adımını attı, bugun baba dedi. etc..
öte yandan ve tabi ki 1 -2 yas civarına kadar beraber olup başlamak her ik taraf için de daha zor olmalı…
ben 5 ayda alışamadım, kızım da öyle.. belki de 1,5 yaş civarı bu işe kalkıştığımız için kimbilir. daha erken (6 ay ve öncesi) işe başlayan anneler bebek için sürecin daha kolay olduğunu, daha kolay alışıldığını söylüyorlar.. anne için mi? elbette anne için hepsi de zor..
bebek daha uyurken kacilirsa, kacan icin daha kolay atlatilabilinicek bir durum. ama evde kalan icin sikintiyi katlar.
düşüncesinin bile üzdüğü ama kuzular için yapmamız gereken fedakarlık
zamanla alışılıyor. hatta ikincide daha kolay oluyor. hatta bazen dinlenmek için işe gidiliyor.
zamanla alışılan bir durum…hatta bazen koşarak uzaklaşabiliyorsunuz evden 🙂
(bkz : çalışan anne)
insanın canının çok yakar, kabullenmek istemez insan, kuzu her akla gelince kadın yada erkek göz yaşları sel olur, yüreğinizin tam orta yerinde ince ince bir sızı başlar.
Sabiha Paktuna Keskin’in ‘Anne İş’te’ kitabını kılavuz ettim kendime. Bebekken bile giderken beni gördü, kaçarak çıkmadım evden. Gittiğimi de geleceğimi de göre göre, gitmeme alışacak dedim. Anlamasa da gidiyorum ama döneceğim yavrum dedim sakin bir sesle, gülerek hep. Aynen de öyle oldu, güvenle beni bekler oldu. Şimdi toplantıya çıksam, dönüşte telefonda çabuk gel anne, koşa koşa gel anne diyor, ne gidiş ne geliş sancılı olmuyor şükür.