Son İçerikler
- Çavdar tarlasında çocuklar
- pratik bilgiler
- yeni soyadının hikayesi
- peaky blinders
- mubi
- sven nordqvist
- eve dönüş şarkısı
- The end of the f***ing world
- ben orada değildim üstelik siz de yoktunuz
- falling inn love
- sofra sırları
- All the bright places
- designated survivor
- sufle
- feminist mekanda cuma buluşmaları
- kahvaltı
- julie ve julia
- bazlama
- coleslaw salata
- krep
- dondurma
- pratik dondurma
- Corona günlerinde eğitim
- kadın kitapları
- breaking bad
- rüzgarlı vadi
- kurtuluş son durak
- The irishman
- fide okulları
- Benim olağanüstü akıllı arkadaşım
- zoom
- unorthodox
- undone
- freud (dizi)
- çocukla sinema
- houseparty
- The Social Distancing Festival
- online sanat
- uzaktan eğitim
- online müzeler
/
1
Hayatımın en güzel keşfi. Mandala boyamaktan sonra ellerimle bir şeyler üretmeyi daha çok sevdim. Çünkü beyaz yakamızla zihnimizi kullanarak tıkır tıkır bilgisayar başında günü kurtarırken eve döndüğümüzde elimizde tutabileceğimiz hiçbir şey olmuyor. Ben bunun eksikliğini ilk hissetmeye başladığımda deriko bana mandalayı boyamayı buldurdu. Derken yetmedi daha kalıcı daha bir amacı olan bir işe yönelmek istedim ve tesadüfen kaneviçe işlemeyi heves ettim.
Annem ve beni tanıyan herkes çok çabuk pes edeceğimi (evet o iğneler kumaşın deliklerinden başka sıklıkla elime, parmaklarıma ve kaybolarak denk gelen yerlerime battı) ve sıkılacağımı düşündüler. Bense annelerimiz ve önce jenerasyonun dünyayı yakmamasının tek sebebi olarak bu elişlerini görüyorum. Böyle sakinleştiren, güzel bir şeye emek verdiğini gördükçe mıtlu eden ve hediye edildiğinde o mutluluğu daha da büyüten bir şey yok. Yani vardır da benim dünyam küçük.
Yaklaşık iki sene olacak başlayalı ve zamanı geldiğinde benim için bir yan geçim kaynağına dönüşecek. Şimdilik sabaha kadar oturup konuşabileceğim bir hobim.