mom z 2012

962

kesinlikle güzel bir etkinlikti, sponsor firmaların reklam kokan sunumlarını saymazsak çok başarılı paylaşımlar, nefis sohbetler içeriyordu. peki ne demek bu mom-z biliyor musunuz? z kuşağı anneleri; yani 2000 ve sonrasında doğan bebeklerin anneleri.. teknolojnin içine doğan bebeklerin anneleri..

alın size kuşak kronolojisi;

alıntı

Baby Boomer Kuşağı (1946-1964 Arası Doğanlar)

En yaşlısı 66, en genci 48 yaş civarında. Bunlara “Sandviç Kuşağı” da

deniyor, çünkü aynı evde önce çocuklarına, sonra yaşlanan

ana-babalarına baktılar.

Dünyanın insan hakları hareketlerini, radyonun altın çağını,

Türkiye’nin ise ihtilali ve çok partili döneme geçiş sancılarını

yaşadığı yıllar.

Sadakat duyguları yüksekti, kanaatkarlardı; aynı yerde uzun süre

çalıştılar. Teknoloji kimine yakın kimine uzak oldu, çok

benimse(ye)mediler.

Aslında babaları gibi otoriteye saygılılardı.

İçlerinden en idealistleri toplumsal haksızlıklara isyan edip 68

gençlik hareketlerinin kahramanı olurken, büyük çoğunluk hayattan

beklediklerini elde ettiğini düşünerek tatmin ve mutlu oldu.

İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki “nüfus patlaması” yıllarında

doğan bu 1 milyar bebeğe “Baby Boomers” deniyor.

Bu kalabalık bebek nüfusu büyüdükçe, ihtiyaçlarına göre çeşitli

sektörler de her on yılda bir müthiş büyüme gösterdi.

1960’lı yıllar televizyon yılları; 70’ler fast food; 80’ler – bebekler

evlenme çağına geldiği için – gayrimenkul yılları;

90’lar, artık sıra yaşam kalitesini yükseltmeye geldiği için,

mikrodalga gibi elektronik ev aletleri ve ardından, iletişim

patlamasıyla internet ve cep telefonu yılları oldu.

2000’lerde artık yaşları 50’yi geçmişti, ceplerinde paraları vardı,

ömrün uzadığını biliyorlardı, “iyi yaşlanmak” hatta mümkünse

yaşlanmamak için sağlık ve güzellik-bakım sektörlerini de patlattılar.

Savaş sonrasının yokluklarını, sıkıntılarını unutmadılar,

zenginleşmenin tadını aldılar.

X Kuşağı (1965-1979 Arası Doğanlar)

Dünyanın petrol krizini, Türkiye’nin ise sağ-sol çatışmalarını yaşadığı yıllar.

En yaşlısı 47, en genci 33 yaşında. Dünyaya gözlerini, merdaneli

çamaşır makinesi, transistorlu radyo, bantlı teyp ve pikapla açtılar.

Sadakat duyguları duruma göre değişir, daha iyi kariyer imkanları

ararlar, çoğu (teknolojik devrime denk geldiklerinden) teknolojiyi

kerhen, zorunluluktan kullanmaya başladılar.

(Abilerinin ablalarının aksine a-politik hale getirildiler ama yine

de) Toplumsal sorunlara duyarlılar, iş motivasyonları yüksek,

otoriteye saygılı ve kanaatkarlar.

Kadınlar iş gücüne katılmaya başladı. Daha (iyi yaşamak için, daha) az

çocuk sahibi oldular.

(Özellikle gözlerini Özal’lı yıllarda açanlar) Paraya daha fazla

odaklandılar ve bireycilik önem kazandı. Boşanma, HIV, uyuşturucu gibi

kavramlarla tanıştılar.

Y Kuşağı (1980-1999 Arası Doğanlar)

En yaşlısı 32, en genci 13 yaşında. Sadakat duyguları az. Teknoloji

hayatlarında pek çok şeyin simgesi.

Narsist, bireyci ve girişimciler. Çalışmaktan hoşlanmıyor, eğlenceyi,

kazanmayı çok seviyorlar.

Beklentileri yüksek ama bedelini ödemek istemiyorlar. Hızlı tüketiyorlar.

Türkiye’de yağ kuyruklarını, benzin sıkıntısını yaşamadıkları için

“her şey her zaman böyleydi ve böyle olacak” sanıyorlar.

Eş zamanlı olarak birkaç işi birden yapabilirler. Kitlesel olanı

değil, kişiye özel olanı seviyorlar.

Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 25’i bu kuşaktan.

Çok önemli bir diğer faktör ise “akran onayı”.

Sıra arkadaşının, mesai arkadaşının, internetteki oyun arkadaşının

önermediği ve onaylamadığı bir ürün ile Y’nin buluşması çok zor.

Standart olanı sevmez, kendine özel olanı ve üstelik “hemen-şimdi”

ister, öyle -cek, -cak’larla işi olmaz.

Y’nin dikkatini çekmek istiyorsanız, mesajınızı, markanızı,

iletişiminizi sadeleştirmeniz gerekir.

Girişimcilik en önemli özelliklerindendir, özgüvenleri biraz abartılıdır.

Z Kuşağı (2000-2021 Arası Doğanlar)

“İnternet kuşağı” da denen bu ufaklıkların en büyüğü henüz 12 yaşında.

Bunlar tam teknoloji çağı çocukları.

Taşınabilen, hep yanlarında olan küçük aygıtları, bilgisayar, MP3

çalar, i-Pod’ları, cep telefonları, DVD oynatıcıları ayrılmaz

parçaları.

Onlar, ev ödevi yapamadıklarında “elektrikler kesildi, ondan

yapamadım” değil; “internet bağlantım kopuktu” diyen kuşak.

Yeni teknolojik olanaklarla iletişim ve ulaşım kolaylıkları ile hep

bir aradalar.

Uzakta olsalar bile ufak cihazlarıyla her an sözel, hatta görsel

iletişim kurarak, birbirlerine bağlanabiliyorlar.

Onlar, önceki kuşaklardan farklı olarak, ‘network’ gençleri; çeşitli

ağların üyeleri oluyorlar.

Uzaktan da ilişki kurabildikleri için, fiziksel olarak tek başlarına,

yalnız yaşıyorlar ve yaşayacaklar.

Aynı anda birden fazla konuyla ilgilenebilme becerileri gelişiyor.

İnsanlık tarihinin, el, göz, kulak vb gibi motor beceri

senkronizasyonu en yüksek nesli.

Ancak bu avantajlar, dikkat ve konsantrasyon zorluklarıyla dezavantaja

da dönüşebiliyor.

Sorgusuz yaşayacaklar çünkü, iş yaşamına atıldıklarında karar

vermelerini gerektiren her şey sistemler tarafından yapılıyor, yapay

zeka tarafında karar veriliyor olacak.

Çok diplomalı, uzman ve buluşçu olacaklar.

Yaşamlarında otorite kavramının önemi kalmayacak. Tatminsiz, kararsız

ve doğuştan tüketiciler.

alıntı

dijital dünyanın önemli bir ayağı olan anneleri merkeze alan bir etkinlik. 12 eylül’de gerçekleşiyor. detaylar şurada: http://www.fikirannesi.com/mom-z-2012/