“Mükemmel annelik” yapmak için daha da dibe batmak demek..
- yabani iğde
- iğde
- Just Cookies
- hçev
- Çamaşır kurutma makinesi
- yeni nesil pişti akıl oyunu
- hayır diyebilmek
- Eurodisney
- babywearing
- aybino
- duyu bütünleme ve duyu bütünleme problemleri
- kış çorbası
- baharatlı süt
- evde 30 dakika
- majanda
- veli toplantısı ve tipler
- pratik tatlı
- çocuğum haklıyım
- siyah sarımsak
- Behiç ak
- Antibiyotik
- medela calma biberon
- Geri dönüşüm
- Çocuklarınıza asla söylememeniz gerekenler
- yürüteç
- Easy fish oil
- pratik mor lahana turşusu
- filtre kahve
- turşu
- bağışıklık güçlendirici tarif
- selülit karşıtı yağ
- selülit kremi
- selülit
- yıldız kurt
- kabızlık
- sakar cadı vininin kar macerası
- sakar cadı vini
- aronya
- kagider
- çay
kendime baktığımda küçük bir işaretini bile görmediğim annelik türü.
yok oyle bisey! ama kotu annelik diye birsey var bana gore.. gecen haftalarda iyi bir restoranda duzgun giyimli bir anne 2 yas civari bebegine zorla yemek yedirmeye calisiordu.oyle ki; agzina zorla yemek sokup hemen ardindan emzik tikiyordu agzina cocugun! cocuk bogulacak gibi ola ola, aglaya aglaya 3-5 kasik yedi:((( icim parcalandi! iste bu gibi ornekler bana mukemmel anneligin olmadigini ama kotuden de ote zavalli anneler oldugunu animsatiyor..
kendi bloguma şöyle bir şeyler yazmıştım aylar önce: http://baskaanne.com/genel/mukemmel-anne-olmak.html
mükemmel annelik zorlaması, dayatması anneleri mutsuz etmekten başka bir şeye yaramıyor. mutsuz ve yorgun ve çelişkili anneler olup çıkıyoruz. demin doğal anneliğe dair bir arkadaş mailleşmesinde şöyle dedim:
“elimizden gelmeyenler bizi rahatsız ediyor çünkü bence gün içinde maruz kaldığımız çevrenin çoğu buna odaklı. halbuki çık sokağa “normal” anne çocukların arasına sen fazla vehimli bile kalacaksın. maalesef kendi normallerimize kendimizle değil çevremizdekilerin yaptığınca varıyoruz. hayatımdaki insanların bir kısmına göre psikopat takıntılı abartan bir anneyim başka bir kısmına göre ise umursamaz, ilgisiz, sallayan bir tipim. çünkü herkes kendi durduğu yerden değerlendiriyor seni. bizse karşımızdaki kimse ona göre değerlendiriyoruz. o bizden daha takıksa otomatikman kötü hissediyoruz kendimizi, bizden daha salmışsa, şahane hissediyoruz. umarım aşabilirim bu durumu. ama teorik olarak biliyorum ki ne o ne diğeri kimin ne olduğundan ve benim ne olduğumu düşündüğünden bağımsız olarak ben ELİMDEN GELENİ yapan, olabildiğince olan bir anneyim. daha ne olabilir ki. kassam üzülsem ne olacak. ben bu kadarım.”
hislerimizden önce “gereklilikleri” öncelik aldıkça ne biz ne çocuğumuz mutlu olabilir.
…diye bir şey yoktur.
bazı kadınların, kendilerini içinde hissettikleri ilüzyon. böyle pedagoji dersi verir havalarında bi tripler mripler. bi sigtirgit.