Hep velilere giydirecek, bilmiş bilmiş akıl verecek değilim ya azcık da öğretmenleri gömeyim. Sen üç milyar, milyon sen o kadar mesaiyi naptın? Çocuklar okulda aç sen bana diyorsun ki;…….
Hani şu yaşlı teyzelerin oğlum bir öğretmen kızla evlenir inşallah, tatili çok, erkenden evine gelir, çocuk bakmayı bilir, kibar olur vs. dediği kişiler varya heh onların işi dışardan göründüğü gibi değil arkadaşlar. Mesela o tatiller olmasa kan çıkar kan (mübalağa sanatını uyguluyorum). Öğretmenlik fedakarlık ister, çokça sabır ister, maddi olarak karşılığını asla alamayacağın kadar emek ister. Ne var ki bu işte bu kadar zor, diyen kişiler sadece bir hafta okula gelip hiçbir şey yapmadan dursalar bile cuma günü mesai bitiminde eğer ki Şener Şen’in Kibar Feyzo filminde köylülerden kaçarken topukları mabadına vura vura koşması varya öyle gitmezse (yürüyecek hali kalmışsa tabii) ne olayım. Okul kötü bir yer olduğu için demiyorum zor olduğu için söylüyorum (bu zorlukları bir başlık altında anlatacağım zira).
Tamam hocam kabul ettik diyorsanız. Gelelim konumuza emek veriyor olabilirsin, işini çok seviyor olabilirsin, çocuklarla aran çok iyi olabilir, bu meslek çocukluk hayalin olabilir. Eyvallah! Ama kesinlikle kutsal değil. Dini bir bakış açısıyla söylemiyorum bunu. Sen geleceğe dokunuyorsun, bir ailenin biriciğine hitap ediyorsun ama o kadar da önemli biri değilsin. Yaptığımız iş öğretmenlik herkesin bir mesleği var bizimki de öğretmenlik, o kadar. Ötesi yok bunun. Sen kutsallaştırdıkça gereksiz yükler yükleniyor o öğretmenin omuzlarına. Mükemmel olmalı öğretmen, üsturuplu giyinmeli, okul dışında bile öğretmen olduğunu unutmamalı, çılgınlar gibi eğlenmemeli (alkol almamalı, hele içip dağıtmamalı), hata yapmamalı, hiç sinirlenip çizgisini bozmamalı, asla geç kalmamalı, hasta bile olmamalı, kişisel hayatı, sorunları yokmuş gibi davranmalı vs. Böyle bir şey olabilir mi? Tabii ki de olmuyor olamıyor çünkü öğretmen bir insan, peygamber değil. Olmuş gibi gösterenler var, onlara da fahri Oscar ödülü verilmeli zira çok iyi oyuncular.
Öğretmenin de bir hayatı var. Ailesi kendi çocuğu, onların sosyal hayatı, sorunları, bol bol güzel hataları… Neden bunlar yokmuş gibi izlenim çizmeye çalışıyorlar anlamıyorum. Her şeyi bilemezsin, her şeyi doğru yapmış olamazsın. Mesela öğretmenler hatalarını kabul etmekte de zorlanırlar (acaba niye!). Eğer kendinizi kaptırırsanız mütevazi görünümlü narsist olma yolunda ilerlersiniz. Ben çok gördüm böle öğretmen arkadaşlar egoları o kadar yükselmiş ki çalışma ortamında özellikle yeniliklere karşı zorlanmaya başlamışlar. Yapmayalım arkadaşlar, insanlığa çağ atlatmış gibi bir edalar bir konuşmalar. Bakın benim bir polise başka bir polisi şikayet ederken “ben öğretmenim”demişliğim var (işe yarıyor o ayrı da).
Bir öğretmen olarak bunları düşünürken bir yerde Haluk Bilginer’in bir röportajına rastladım “…Ben babam ölürse sahneye filan çıkmam, k.çımı yesin herkes…” demiş. Hasta hasta okula gelen öğretmenler var, okul bana iyi geliyor diyor. Okul sana iyi gelen tek yer olabilir mi? doktora git, açık havada yürüşe çık, ailenin yanında dur vs. okul senin hastalığına değil psikolojine iyi geliyor çünkü. İşte bu arkadaş hastayken okula gelirse, diğer arkadaşlar da hastayken okula gelmek zorunda kalır çünkü böyle bir beklenti oluşur, öğretmenler odasında konuşulur, izin istediğinde ağız bükülür. Sonra öğretmenler mutsuzluktan yıkılıyor. Bakın buradan yetkililere sesleniyorum; efenim biz öğretmenler kendi oluşturduğumuz çukurlarda boğuluyoruz, bir çocuğumuz boğulduğunun farkında bile değil onlar en vahimlerimiz. (Cuma günü mumdan çıkmış yangın, sahip çıkalım dedeye gibi oldu. *böle bir video vardı da)
İşte bunlar ne; edinilen mesleki etiketi kendi karakterinden daha önemli tutma, içindeki boşlukları bu etiketin sana getirdikleri ile doldurmaya çalışma, hayatına başka anlamlı şeyleri katmak yerine hazırda olan öğretmensin poh pohuna tutunma, yaşının ilerlemesinden kaynaklı edindiğin korkuyu tecrübeli birisi olmana dayanarak bastırmaya çalışma, bunca verdiğin emiğinin karşılığını gizliden gizliye beklemekten yorulduğun için kutsallık değer yargısıyla avunma, öğretmen şöyledir öğretmen böyledirlere göre yaşadığın için içindeki “Aslında bu kadar uğraşmasam da olurmuş” duygusunu bastırmaya çalışma.
Beni öğretmenliği itibarsızlaştırmakla linç edecek olanlar olabilir ama gerçekleri söylüyorum; öğretmenlik kutsal değildir, öğretmenler mükemmel değildir, öğretmenlerin de bir kişiliği ve sosyal hayatı vardır.
Can you be more specific about the content of your article? After reading it, I still have some doubts. Hope you can help me. https://www.binance.info/sl/join?ref=W0BCQMF1