ilk defa duydum, bu ne yaa!!
- çınaraltı ızgara ve kebap
- vejeteryan yemek tarifleri
- su arıtma cihazı
- pancake
- menüler
- sömestr etkinlikleri
- karne dediğin nedir (ki)?
- regl dönemi diyalogları
- İnsan vücudu tiyatrosu
- netflix tavsiyeleri
- yufka cipsi
- better call saul
- kaze no tani no nausicaa
- twin science
- 2 yaş sendromu
- kendin yap
- ibb şehir tiyatroları
- alerjik olanlar için yemek tarifleri
- Spotify
- eğitim seti
- araba koltuğu
- dijital topuklar
- guldali blog
- atölye kedisi
- gitmek de kalmak da zor geldiğinde
- blacklist
- masallar ve toplumsal cinsiyet
- lavanta yağı
- film koması
- gıda dedektifi
- nst
- biberon ısıtıcıları
- güneş kremi
- şipşak tatlı
- korona virüsü
- covid19
- Aşk 101
- Yogaila
- the last czars
- terk edenler ve kalanlar
ya şimdi ben bu başlığı açıyorum ama açarken de bir tebessüm suratımda, engel olamıyorum.. okuyanlar diyecek ki burası ne sitesi; fizik kanunları mı konuşuluyor:))))
çocuklarla kaliteli zaman geçirmek konusunu bilmeyen duymayan kalmamıştır yeni nesil annelerde herhalde.. işte paralel zaman denilen şey de bunun aslında tersi gibi birşey. yani siz bir işinizi yaparken, çocuğunuz ile birebir etkileşimde değilken, ama aynı ortamdayken geçen zamana paralel zaman diyor çocuk gelişim uzmanları. kritik nokta bebeğinizle aynı ortamda olmanız, bu yüzden bebek kendini güvende hissediyor, ama herkes kendi dünyasında. biri kitap okuyor, diğeri çalışıyor mesela..
asıl problem bunun dengesini kurabilmekte elbette. çalışan anneler için bu daha da zor, zira çalışmayan ya da esnek çalışma saatleri olan anneler zaten farkında olmadan çok fazla paralel zaman geçiriyor bebekleriyle. geriye kalıyor kaliteli zaman kısmı; onu da iyi dengelediniz mi tamamdır. ama eğer uzun çalışma saatleriniz varsa hem paralel zaman hem de kaliteli zaman konusunda sıkıntı başlıyor..
beğendim! 🙂