ben bu anadolu’dan danslar kısmını itici bulmuyorum. bu çizgi filmde bunların öğretilmesinin ne sakıncası var ki? çizgi film olarak bize itici geliyor ama çocuklar seviyor. üstelik oğlum gerçekten çok şey öğrendi peppeden kardeşiyle yaşamakla ilgili..
- Играй В Уникальном Стиле Аркада Казино Ждет Тебя!
- Официальное Казино Водка Онлайн Личный Кабинет Регистрация Игровые Автоматы Актуальное Зеркало Vodka
- Как правильно играть в казино онлайн и выигрывать
- Пинап казино официальное играть онлайн
- pıtırcık
- kuymak
- hupalupa
- Rüzgarın üzerindeki şehir
- Mucit panda
- mercimek çorbası
- Süreyya operası
- yoga
- monologlar
- gitmek de kalmak da zor geldiğinde
- Mamografi
- nezahat gökyiğit botanik bahçesi
- origami
- tenkuu no shiro laputa
- tuzla balıkçısı
- loş sohbet
- mentalup
- howl’s moving castle
- alerji
- fistül
- yabani iğde
- bizimkiler
- blacklist
- filozof ağaç
- uzaktan eğitim
- Kliktag
- istanbul modern sanat müzesi
- Premenstrüel sendrom
- pippet hijyen ürünleri
- turşu
- tonari no totoro
- 2 yaş sendromu
- adaçayı
- oyuncak
- rüzgarlı vadi
- kız çocuk hakları bildirgesi
- korona günlüğü
- 14 şubat
- napoli romanları
- Ortaokul: Hayatımın En Kötü Yılları (film)
benim kızım çok sevdi bir çok şeyi ondan öğrendi zararlı olduğunu hiç düşünmedim yabancıların hayatlarını alt yapılarını anlatan çizgi filmleri izlemeleri dahamı iyi?ayrıca çocuğumun annesin babasının dedesinin doğduğu toprakları tanımasının nesi yanlış anlayamadım..— alıntı —
benim cocugum hic tanismasin bununla” dedim. pocoyo cakmaligi, karakterlerin isimleri, tipleri ve saire bir kenara da alttan alttan verilen bir milliyetcilik var ozellikle yoresel danslarda, pek itici geldi. ne bu, cocuklar icin anadolu’dan gorunum mu?
— alıntı —
ben ilk defa bu kis turkiye’ye geldigimde tanistim kendisiyle, zira yegenim iki ekmek aldim diye ortalikta dolaniyordu. onunla oturup (mecburen!) birkac bolum izledim ve sonunda “benim cocugum hic tanismasin bununla” dedim. pocoyo cakmaligi, karakterlerin isimleri, tipleri ve saire bir kenara da alttan alttan verilen bir milliyetcilik var ozellikle yoresel danslarda, pek itici geldi. ne bu, cocuklar icin anadolu’dan gorunum mu?
hala düşünürüm..burnu ve kulakları yok yahu!!! ayrıca pocoyo taklidi!!
sevsem mi sevmesem mi karar veremediğim karakter.. çok itici tarafları var..
(bkz : bebeklerin televizyon seyretmesi)
içinde şarkı söyleyen hanımefendi her kimse sesini hiç beğenmediğim çizgi film.
yerli karakterlerin en iyisi olarak görülse de pokoyo’nun çakması olduğunu duyduğumda güvenimi zedeleyen kzımın şu aralar açık ara favorisi kahraman
Çok mızmız çizgi film karakteri… Yine de yerli karakterlerin icinde en iyisi bence…
peepeee peeepeeee düştü yaralandı, keşke düşmeden önce yavaşlasaydı. gibi saçma şarkı sözleri olan çalıntı karakter
sayesinde çoçuklarımın; küsmeyi, hüngür hüngür ağlamayı, babaların oğullarına koççum diye hitap ettiğini, dedelerin balonla gezdiğini, “plajda kadınlar giysileriyle oturur erkekler donlarıyla yüzer” i vb… bir çok şeyi öğrendiği ve daha fazla abukluk görmesinler diye artık izletmediğim yapım.
o bir markadır. ürünleri her yerde. bizde de kızımın boyunda bebeği mevcut. “hadi kızım uyku vakti” dediğimiz anda pepeeeee (buradaki e’ler hep uzun söylenir) deyip onu da yanına alıp yatmaya gidiyoruz.
burunsuz karakter. arkadaşlarının ve ailesinin de burnu yok
hayatımızdan çıktığı için çok mutluyum. gereksiz şarkıları halen hatırlıyorum.
-iki ekmek aldım eve gidiiii…