bir hafta önceki aklımla bile yeniştiğimdir. şimdiki aklım olsa, tatil tatil diye acele etmez, babamızı da yanımda götürmek için 1 daha sabrederdim. yanımıza geldi de rahatladım çok şükür 🙂
- Официальное Казино Водка Онлайн Личный Кабинет Регистрация Игровые Автоматы Актуальное Зеркало Vodka
- Как правильно играть в казино онлайн и выигрывать
- Пинап казино официальное играть онлайн
- yoga
- korona günlüğü
- 14 şubat
- napoli romanları
- Ortaokul: Hayatımın En Kötü Yılları (film)
- go
- plan coeur
- bisiklet kaskı
- Boron matik
- quido
- the wind rises
- fırında somon
- çinko
- matematik delisi
- Albert amca ile kara delikler
- çocuklar için ekran süresi
- zıp zıp tavşan
- her yerde oyun
- Rüzgarın üzerindeki şehir
- Öfke dansı
- Feminist babalar
- Kasabanın en şık devi
- gökteki kale
- 8 yaş üstü çocuk kitapları önerileri
- küçük findus kaybolunca
- eylem erdem uğurlu
- Hayal mutfak
- the raccoon war
- tost
- dayanışma ekranı
- into the night
- fistül
- malakan peyniri
- öğretmenlik kutsal değildir
- ebeveyn
- funmathfan.com
- after life
- podolog
- deriko blog
- kayıp kızın hikayesi
Başlığın taşımış olduğu anlamı asgari düzeyde düşünmek gerekir zira peşi sıra getirileri bir ebeveyn olarak istem dışı olarak sinirleri bozabilir, lüzumsuz yere eşle tartışmaya, tavır almaya hatta kuzuya farkında olmadan kızmaya yönelebilir. Bu yüzden geçmişimizde aldığımız kimi kararların sonuçlarını şimdiki zamanda yaşıyorsak önce bunun muhakemesini yani artı ve eksilerini değerlendirmeli ve geleceğe aklımıza ve ruhumuza uygun bir şekilde hedefler ve kararlar belirleyerek hareket etmeliyiz. Yoksa geçmişi anarak dövünmenin sizin sinirlerinizi bozmaktan bir faydası yok.
biraz daha geç hamile kalırdım. böylelikle aklım doğumdan önceki hayatımda kalmazdı.
daha erken doğurur şimdi boyum kadar çocuklarla keyfime bakardım..
Eskiden kafama taktigim hic bir seyi kafama takmazdim. Meger bu beynin icinde takma takilma hissiyatini yoneten hucrelerde bosluk birakmak gerekiyormus. Zira anne olunca o bos hucrelere cooook ihtiyac duyuluyor. Bosu bosuna ne ona buna uzulduysem…
işimden ayrılmaz, kocamın memleketine taşınmazdım. şimdi gurbette iki çocukla çok yalnızım. neyse ki kocamı seviyorum.
eşimin annesi beni ilk gördüğünde ona kibar davranmazdım. bu sayede şimdi bebeğim kucağımda onun dırdırını dinlemiyor olurdum.
şimdiki aklımla ben hiç bir halt yapamazmışım iyiki zamanında yapmışım 🙂
hiçbir şeyi (doğum şekli, emzirme vb.) kafamda aşırı idealize etmez ve daha az üzülürdüm.
daha önceden evlenir ve anne olurdum ikinci çocuğu nasıl yapacam diye düşünmezdim buna çok şükür 🙂
20 değil 25imde evlenir,iki yaş arayla 3 çocuk yapar ,şimdilerde en küçüğü bile ilkokul çağında olur ben de keyfime bakardım .
Çocuktan önce sıkardım bi tarafımı memur olurdum. Özel sektördeki gibi acaba doğum izninde çalışmaya çağırırlar mı? süt iznimi tam kullanabilir miyim? diye düşünmezdim. Üstüne 2 yıl ücretsiz izin alıp çocuğuma kendim bakardım. Onun üstüne bir çocuk daha yapıp bu süreci tekrarlardım. Offff niye memur olamdım ki ben yaaa…