daha yavru doğmadan 750 tane örülüp getirilen giyecek. anneanne, anneannenin halası, babaanne, babaannenin komşuları falan (ki hiç tanımadığım görmediğim insanlar) tarafından örülüp örülüp, çekmecelerimi işgal etmiş bulunmakta…
ben ise kendisini müthiş çirkin buluyorum. annem ısrarla “çirkinliğine ne bakıyosun, bebek bu. ısınacak işte” diyor. yahu ben nasıl ayak altından geçen taytları dünya çirkini buluyor ve giymiyorsam, çocuğuma da çirkin bulduğum bişeyi giydirmek istemiyorum. ecnebi yelek mi biliyor, ama onların yavruları da bizimkiler gibi büyüyor işte…
body üstü tulum giydirerek, çok gerekirse battaniyelerle sarmalayarak ısıtacağım çocuğumu. kusura bakılmasın.
Bizim için yeleğin işlevi şuydu; uyandıktan sonra giydir, yarım saat falan tutup sonra çıkar. Hani uyanınca bir üşür ya insan ona çare olarak kullanıyoruz. Yeni doğduğundan itibaren penye olanlarını kullandım, 6-7 aydan sonra örmeleri de kullandım, genelde tüylü iplikle örülmemişlerdi zaten. 1 yaşına geldi ama hala uyanınca yelek giydiriyoruz. Bir nevi alışkanlık.